Isparta Güller ve Göller Turu / 1 Gece Konaklama

Siz değerli misafirlerimiz ile 03:30'da Tatiloji önünde buluşarak yolculuğumuza başlıyoruz(Yol güzergahı üzerindeki duraklardan katılabilirsiniz).Sabah saatlerinde “Dünya’nın en büyük gülyağı üreticisi” sıfatını taşıyan Isparta ilimize ulaşıyoruz.Mayıs ayında başlayan ve Haziran sonuna kadar süren Gül hasadı zamanı,Isparta apayrı renklere bürünmüş olarak karşılıyor bizleri.

Kahvaltı molamızın ardından,bölge rehberimizden gülün hikayesini dinlerken Güneykent kasabasına ulaşıyoruz.Gül toplayan ve bu gülleri çuvallara doldurarak işlenmek üzere fabrikalara götüren yöre kadınları ile beraber bizde gül bahçelerinde yerimizi alıyoruz.Bir kartpostal içinde hissettirecek renkler içerisinde çekileceğiniz fotoğraflar,bu anları ölümsüzleştirecek ve sizlere eşlik etmeyen takipçilerinizi kıskandıracak kadar güzel.

Gül toplama işlemi ardından eski yöntem (imbik) gül suyu çıkarılmasının aşamalarını izleyip,ilk damlanın düşüşünü heyecan içerisinde izleyeceğiz.Sonrasında fabrikaya geçerek,toplanan güllere uygulanan işlemlere şahit olup,bilgi alacağız.

Ardından cittaslow unvanı alan ilçelerimizden biri olan Eğirdir’e geçerek,teras konumundaki Akpınar köyüne çıkacağız ve Eğirdir gölü manzarasını izleyeceğiz.Sonraki durağımız yürüyüş yaparken endemik bitki ve ağaçlar hakkında bilgi alacağımız Kovada gölü olacak.

Gezimize Eğirdir gölü üzerinde sandal turu yaparak devam edeceğiz.Yeşilada ve Canada yı gördükten sonra 1237 yılında Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında han olarak yapılmış, daha sonra 1301 yılında Hamidoğlu Dündar Bey tarafından medreseye çevrilmiş Dündarbey medresisini ziyaret edeceğiz.Ardından halkarasında Ulu camii olarak bilinen 3000 kişinin aynı anda ibadet edebileceği büyüklükte tasarlanmış,kışın biriken karların üzerinden atılması için bir bölümü açık olan dam ve içerisinde kar kuyusu bulunan 1328 yılından bugüne Hızırbey camisine geçiyoruz.

Bugünkü son noktamız;Eğirdir gölüne uzanan bir yarımada üzerinde bulunan ve Osmanlı tarafından yapılan tamiratı ile ‘Bütün kapıların fâtihi Allah-ü Zülcelaldir. Din ve dünyanın meliki Feleküddin emir-i azam’ın emriyle şu mübarek imaret tamir edildi. Allah-ü Zülcelal yardımla-aziz etsin’ kitabesi bulunan Eğirdir kalesi olacaktır.

Gezi rotamız ardından otelimize geçiyor alacağımız akşam yemeği ardından dinlenmek üzere odalarımıza çekiliyoruz.

Kahvaltı: Tavsiye edilen restaurantlarda yada isteğinize göre serbest olarak alınacaktır- Ekstra

Öğle yemeği: Tavsiye edilen restaurantlarda yada isteğinize göre serbest olarak alınacaktır- Ekstra

Akşam yemeği: Tur ücretine dâhil olarak otelde açık büfe ya da set menü şeklinde alınıyor.

Konaklama = 3 ve 4 yıldızlı şehir otellerinde gerçekleşecektir.

Otelde alacağımız kahvaltı ardından,bembeyaz kumsalı ve berrak suyu ile ‘Türkiye’nin maldivleri’ olarak ünlenen Slada gölü ilk gezi noktamız olacak.Saldagölü 185 metre derinliği ile ülkemizin en derin tatlı su gölüdür.Çevresi 1898 yılından beri 1.derece sit alanı olan gölümüz derinliği ile Dünya sıralamasında 3.dür.

Göl suyunun terkibinde magnezyum, soda ve kil bulunması bazı cilt hastalıklarının tedavisinde yararlı sonuçlara sebep olmaktadır. Uzmanların yaptığı araştırmalara göre göl suyu sivilcelere iyi geldiği söyleniyor.İskoçya Glasgow Üniversitesi Prof.Mike Russel’ın araştırmaları;Salda gölünün Dünya’da Mars a benzeyen yüzey alanlarına sahip 2 yerden biri olduğunu söylüyor.

Sonraki durağımız bütün ihtişamıyla bizleri karşılayacak olan Sagalassos antik kenti olacak.Sagalassos Antik Kenti, antik dönemde Pisidia olarak bilinen bölgede yer almaktadır. Dağlık bir alanın bitişiğinde yer alan kentte ilk yerleşim izleri günümüzden 12.000 yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Sagalassos Antik Kenti, orijinal yapı taşlarının neredeyse tamamının bulunabildiği anıtsal yapıları ile son derece iyi korunmuş durumdadır. Diğer yandan, kentin planı, üzerinde kurulmuş olduğu teraslı yapı düşünüldüğünde oldukça çarpıcıdır ve bu yapı ile uyumlu ve etkileyici bir anıtsal merkez yaratılmıştır. Ayrıca, en az bin yıllık seramik üretimi ile Sagalassos antik dönemlerdeki en uzun seramik üretimi merkezi olarak UNESCO Dünya Miras Listesi’ne önerilmektedir.

Bu eşsiz tarihi dokuyu rehberimiz eşliğinde gezdikten sonra Eskişehir'e dönüyor ve sizleri aldığımız noktalara bırakarak vedalaşıyoruz. Bir başka Tatiloji etkinliğinde buluşmak üzere…